Yalnızlığın Öyküsü (Hakan DOĞAN) Denizin gözünü gördüm, zümrüt, Bulutlara dokundu ellerim, pamuk, Gecede hissettim sensizliği, buruk, Zirveleri keskin kokusu: kış uykusu Sılanın sancısı bağrımda, delik delik. İnim inim inletir, geceyi dinletir Dağların arası, kıvrım kıvrım dolanır, Cilveli Menderesin, asi, uzun boylu ovası Taşar Menderes, taşar özlem buralarda Ana uzak, gurbet, ayrılık, kalleş bir tuzak Nazını bilirim, sazını dinlerim efelerin Nefeste yükselir, şahlanan kollarda seslenir. Gurbet vurur ama ana ocağı bu, Yer içimi, beslenir. Bağla başına, pul yazmayı Menderes Bağla Yörük kızın siyah saçlarına yak kına Sarkıt alnın üstüne, nazar değmesin kaşlarına Çağla derim Menderesim ovayı sula Gayri sensiz, gayri yârsız çekilmez sıla Dağların durur mu göğsü dimdik acep Duman sarıp etekleri, hoplatır yürekleri Gökte kuş görünür mü? Anam hatırlar da beni dövünür mü? Menderes “sabret” de anama Dolanırken dokun ellerine okşama! Geliyor de oğlun, dayan bacım serin ol. Ha bugün, ha yarın akşama Oğlun iyi de sayar günleri Ağlar anam nasıl diye, hatırlar dünleri Efelerin efesi, canım Menderesi Menderesin koynunda, sorar durur de herkesi Dağlar dursun, gözyaşları kurusun Ocağım sıcak, gurbet en kötüsü Aksın yüreğime, sevdanın türküsü Bu değil bendeki özlem, değil isyan Sılanın sıcaklığı, yalnızlığın öyküsü Harmandalı çalanda (Anonim) Harmandalı çalanda Al kan olur dizlerimiz Çifte kara namlu gibi Dumanlanır gözlerimiz Saf tutarız geçitlerde Kız kızan efe zeybek Testilerde yağmur suyu Torbamızda kuru ekmek Biz bekleriz bu dağları Kemal Paşa gelene dek Bozdoğan (Seyfettin Demirağ) Etrafını sarmış küçük tepeler Yetişiyor Bozdoğan’dan efeler Tarihe layıksın belki yüz sefer Efeler diyarı şirin Bozdoğan Güzel bir şehirsin övmekle bitmez Suyundan içenler ayrılıp gitmez Seni övmelere bilgimde yetmez Kazalar içinde şirin Bozdoğan Mahalle içinde soğuk kuyusu Yanında oturanın gelir uykusu, Suyundan içenin kalmaz yetmez Suların dertlere derman Bozdoğan Güzel ovaların altın pınarın İçmek nasip oluyor bize suların Doğudan batıya giden yolların Övmeye layıksın şirin Bozdoğan Aydın’a Özlem (İskender Cenap EGE) Hey!.... Dört kollu efeler diyarı hey Hey!.... Bereket tanrısının mekânı hey Hey!.... Aydın çukuru Yiğitlerin harman olduğu yer Şehirler kurmuş, devirler görmüş Koca Aydın hey Yeşil koynunda gümüş Menderesin Senin kokun, senin rengin, senin sesin Duyguların en hislisi, en güzelidir Aydın, Aydın Senden esen yel İçe dolan ışık selidir Kıvrılan, uzayan yollarında Unutup kendimi Kağnılara, katar, katar develere Yoldaş oldum Tabanımı yakan kumunda Haz ateşi ile kavruldum Aydın, Aydın Sende piştim, sende oldum Hızır misâli Ab-ı hayatı sende buldum Uzaksam da bugün senden Burcu burcu içimde Duman duman gözümdesin Her buluta binişimde Hayal hayal sana gelişimde Topyatağı’nda karar kılıp Gizli gizli seni seyredişimde Yarılıp çatlayan bir zevk var Aydın, Aydın Sende sevda. Sende yâr Sende, insan olmanın sırrı var Rüyaların kervanı sende durur Damarım sende Kalbim sende Kalbim adınla vurur “Aydın, Aydın” Deyişimde cümle kuşlar yâde durur Şehirler kurmuş, devirler görmüş Koca Aydın hey!...... Pamuk (Mete APAYDIN) Gece sat 3; haydi kalk Arıklara su geldi, pamuklar sulanacak Ayakta çizme, elde kürek Doğru pamuk tarlasına Ne zevkli olurdu;insanlarla uzaktan uzağa bağırarak konuşmak Ve bir tarlada tesadüfen çıkmış, Bir karpuzu paylaşmak Güzeldi hem de çok güzel; O bağrışmalar, o şakalar Hele, gün doğumu söylenen şarkılar Kiminde pamuğu sulamanın huzuru Kiminde sulayamamanın hüznü Ama her şeye rağmen bizim mahalle Yarım da olsa pamuğu sulamanın verdiği huzurla Gelecekten umutlu Aşık ÖMERİ İlimizde ırmak seller akışır Obamızda maral geyir bakışır Top zülfe sarı güller yakışır Ak göğsün üstüne tak menekşeyi Bahçelidir ilimiz hem bağlıdır Aşk o dile sineciğim dağlıdır Top zülfünün zincirine bağlıdır Ömeri’yi bil diyom da bilmiyo Aşık ÖMERİ Eğer yolun düşerse bizim ellere Ilgıt es bahçemde dur seher yeli Bizim halimizi bidir güllere Dilleri ne söyler gör seher yeli Der Ömeri delice var git üstüne, Gönül hasret çeker nazlı dotuna Muhabbet namemiz ilet destine Tanrı emanetin ver seher yeli Aydın ilini hatırlarım (Mustafa ÖZÇAKIR) Zeybekler çosturan sazın sesini Haksızlığa dur diyen Efesine Nerde duysam davul zurna sesini Bil ki Aydın İlini hatırlarım Bir çobanın kaval sesini Koyun, kuzu, çıngırak sesini Hey diyen zeybek narasını Nerde duysam Aydını hatırlarım